1. İbiş ile Memiş mahkemeye gitmiş. Mahkemeleşmiş mi, mahkemeleşmemiş mi?
2. Şu odayı badanalamalı mı, badanalamamalı mı?
3. Bu duvarı badanalamalı mı, badanalamamalı mı?
4. Şiş şişeyi şişlemiş, Şişe keşişe kiş demiş.
5. Bir berber bir berbere bir derede bire berber Beri beri gel berber demiş.
6. Bir berber bir berbere:
- Bre berber, gel beraber bir berber dükkânı açalım, demiş.
7. Bizde bize biz derler, sizde bize ne derler.
8. Al bu takatukaları,
Takatukacıya takatukalatmaya götür.
Takatukacı, takatukaları takatukalamam derse,
Takatukaları takatukalatmadan al da gel.
9. Kırk küp, kırkı da kulpu kırık küp.
10. Kırk kırık küp, Kırkının da kulpu kırık kara küp.
11. Çarık, çorap, dolak. Ben sana çarık, çorap, dolak mı dedim?
12. Şu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi Ortada şu şişesi.
13. Sarmısağı saklasak da mı yesek, Saklamasak da mı yesek?
14. Bu yoğurdu sarmısaklasak da mı saklasak, Sarmısaklamasak da mı saklasak.
15. Değirmene girdi köpek,
Değirmenci vurdu kötek.
Hem kepek yedi köpek,
Hem kötek yedi köpek.
"Bazı insanlar karanlık bir mağarada, doğdukları günden beri mağaranın kapısına arkaları dönük olarak oturmaya mahkumdurlar. Başlarını da arkaya çeviremeyen bu insanlar, mağaranın kapısından içeri giren ışığın aydınlattığı karşı duvarda, kapının önünden geçen başka insanların ve taşıdıkları şeylerin gölgelerini izlemektedirler. İçlerinden biri kurtulur ve dışarı çıkıp gölgelerin asıl kaynağını görür ve tekrar içeri girip gördüklerini anlatmaya başlar ama içerdekileri, duvarda gördüklerinin zâhiri olduğuna ve gerçeğin mağaranın dışında cereyan etmekte olduğuna inandırması imkansızdır." Eflatun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
lütfen yorumunuzu buraya yazınız .