Sabahları uyandığımızda,vücudumuzun dünki durumundan pek farkının olmadığını düşünürüz...
Oysaki her sabah uyanır uyanmaz gördüğünüz vücudunuz dünki durumundan çok farklıdır.Bedeninizdeki milyarlarca hücre ölmüş,yerine yenileri eksiksizce ve aynı simetride oluşturulmuştur.Aynada baktığınız yüzünüz de dünki yüzünüz değil;milyonlarca yeni hücrenin aynı simetride baştan oluşturduğu yeni yüzünüzdür.
>>Peki Vücudumuzda Bu Yenilenme Nasıl Gerçekleşmektedir?
İnsan vücudunu oluşturan dokular sürekli yenilenir. Bunu sağlamak için vücutta her dakika 200 milyon hücre doğar ve ölmüş hücrelerle yer değiştirir.Bu mükemmel olayın denetimi ise, "troksin" denilen tek bir hormona verilmiştir.
Troksin hormonu bedeni denetler, ömrünü tamamlayan hücreleri belirler ve buna göre yeni bir üretim yapılması emrini ilgili birimlere iletir. Bedenin yenilenmesi asıl olarak bu hormonun faaliyetine bağlıdır. Eğer troksin hormonu, eksilen hücrelerin sayısını hesaplayamasa ve ihtiyaçtan daha fazla veya daha az üretim yapsa, bedende oldukça karmaşık bir durum oluşur.
Hücreler yeterli sayıda yenilenmediği için dış görünümde yaşlanma meydana gelirken, organlar işlevini yapamayacak hale gelecektir. Fazla üretim sonucunda ise, kontrolsüz büyüyen organlar ve oluşan tümörler, kısa sürede ölüme sebebiyet verebilir.Ancak, bunların hiçbiri gerçekleşmez ve insan, vücudundaki kusursuz organizasyon sonucu sağlıklı bir yaşam sürer.
>>Tiroksin Hormonunun Mucizevi Özellikleri
Tiroksin hormonunun önemini anlamak için aynaya bakmanız yeterlidir. Doğuştan bir hastalığı olmadığı sürece her insanın ağzı, burnu, gözleri, kısaca yüzünün ve vücudunun tamamı bir orantıya sahiptir.
İşte vücudunuzun bu orana sahip olmasını,tiroksin hormonuna borçlusunuz. Eğer bundan yıllar önce yani vücudunuz henüz gelişmekte iken, tiroksin molekülleri teker teker hücrelerinize gidip, hangi hızda bölünmeleri gerektiğini bildirmeseydi, vücut organlarınız son derece orantısız gelişirdi. Hatta bu durum zeka geriliğine bile neden olabilirdi.
Nitekim doğumdan hemen sonra tiroksin hormonunun az salgılanması ile ortaya çıkan kretinizm hastalığının sonucu olarak zeka geriliği görülür. Bu hastalığa yakalanan kişilerin, gelişme çağı sonunda orantısız -genellikle çok kısa bacaklı ve büyük kafatasına sahip- bir vücutları olur. Ayrıca tiroksin yokluğu cüceliğe de neden olur.
>>Şimdi konu hakkında düşünelim:
Her insanda bu moleküllerin üretim miktarları son derece özel bir şekilde -ne az, ne fazla- ve her insanın bedenine en uygun şekilde ayarlanmıştır. Bu hormonların üretim miktarlarında insandan insana ciddi değişiklikler olsaydı ne olurdu?
O zaman insanların fiziksel görünüşleri arasında çok ciddi değişiklikler olurdu. Milyarlarca insan 2.5-3 metre uzunluğunda, milyarlarca insan yalnızca 1 metre veya daha az uzunlukta, her biri orantısız vücut ve yüz yapılarında, hemen hemen tamamı zeka geriliğine sahip olarak yaşardı. Milyarlarca insan da henüz ergenlik çağında yaşamını yitirirdi. kaynak:Biyoloji Dünyası
Oysaki her sabah uyanır uyanmaz gördüğünüz vücudunuz dünki durumundan çok farklıdır.Bedeninizdeki milyarlarca hücre ölmüş,yerine yenileri eksiksizce ve aynı simetride oluşturulmuştur.Aynada baktığınız yüzünüz de dünki yüzünüz değil;milyonlarca yeni hücrenin aynı simetride baştan oluşturduğu yeni yüzünüzdür.
>>Peki Vücudumuzda Bu Yenilenme Nasıl Gerçekleşmektedir?
İnsan vücudunu oluşturan dokular sürekli yenilenir. Bunu sağlamak için vücutta her dakika 200 milyon hücre doğar ve ölmüş hücrelerle yer değiştirir.Bu mükemmel olayın denetimi ise, "troksin" denilen tek bir hormona verilmiştir.
Troksin hormonu bedeni denetler, ömrünü tamamlayan hücreleri belirler ve buna göre yeni bir üretim yapılması emrini ilgili birimlere iletir. Bedenin yenilenmesi asıl olarak bu hormonun faaliyetine bağlıdır. Eğer troksin hormonu, eksilen hücrelerin sayısını hesaplayamasa ve ihtiyaçtan daha fazla veya daha az üretim yapsa, bedende oldukça karmaşık bir durum oluşur.
Hücreler yeterli sayıda yenilenmediği için dış görünümde yaşlanma meydana gelirken, organlar işlevini yapamayacak hale gelecektir. Fazla üretim sonucunda ise, kontrolsüz büyüyen organlar ve oluşan tümörler, kısa sürede ölüme sebebiyet verebilir.Ancak, bunların hiçbiri gerçekleşmez ve insan, vücudundaki kusursuz organizasyon sonucu sağlıklı bir yaşam sürer.
>>Tiroksin Hormonunun Mucizevi Özellikleri
Tiroksin hormonunun önemini anlamak için aynaya bakmanız yeterlidir. Doğuştan bir hastalığı olmadığı sürece her insanın ağzı, burnu, gözleri, kısaca yüzünün ve vücudunun tamamı bir orantıya sahiptir.
İşte vücudunuzun bu orana sahip olmasını,tiroksin hormonuna borçlusunuz. Eğer bundan yıllar önce yani vücudunuz henüz gelişmekte iken, tiroksin molekülleri teker teker hücrelerinize gidip, hangi hızda bölünmeleri gerektiğini bildirmeseydi, vücut organlarınız son derece orantısız gelişirdi. Hatta bu durum zeka geriliğine bile neden olabilirdi.
Nitekim doğumdan hemen sonra tiroksin hormonunun az salgılanması ile ortaya çıkan kretinizm hastalığının sonucu olarak zeka geriliği görülür. Bu hastalığa yakalanan kişilerin, gelişme çağı sonunda orantısız -genellikle çok kısa bacaklı ve büyük kafatasına sahip- bir vücutları olur. Ayrıca tiroksin yokluğu cüceliğe de neden olur.
>>Şimdi konu hakkında düşünelim:
Her insanda bu moleküllerin üretim miktarları son derece özel bir şekilde -ne az, ne fazla- ve her insanın bedenine en uygun şekilde ayarlanmıştır. Bu hormonların üretim miktarlarında insandan insana ciddi değişiklikler olsaydı ne olurdu?
O zaman insanların fiziksel görünüşleri arasında çok ciddi değişiklikler olurdu. Milyarlarca insan 2.5-3 metre uzunluğunda, milyarlarca insan yalnızca 1 metre veya daha az uzunlukta, her biri orantısız vücut ve yüz yapılarında, hemen hemen tamamı zeka geriliğine sahip olarak yaşardı. Milyarlarca insan da henüz ergenlik çağında yaşamını yitirirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
lütfen yorumunuzu buraya yazınız .