14 Kasım 2010 Pazar

Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir?

HİPERTANSİYON


Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon) Nedir?
Kan dolaşımının sağlanması için bir basınç gereklidir. Bu basıncın normalden fazla olmasına hipertansiyon denir. Hipertansiyon için kullanılan diğer bir isim ise, YÜKSEK TANSİYON'dur. Kan basıncı ölçülürken 2 kan basıncı değerine bakılır

Büyük tansiyon (sistolik kan basıncı)
Küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı)
Kalbin kasılması sırasında ölçülen kan basıncı, büyük tansiyon, kalbin gevşemesi esnasında ölçülen kan basıncı ise küçük tansiyondur. Hem büyük tansiyon hem de küçük tansiyonun normalden fazla olması HİPERTANSİYON'dur. Hipertansiyon tanısı için büyük ve küçük tansiyondan birisinin normalden yüksek olması yeterlidir. Gerek büyük tansiyon gerekse de küçük tansiyonun normalden yüksek olması önemlidir. Bu konu unutulmamalıdır. Bazı hastalar küçük tansiyondakı yüksekliği önemsememektedir; bu çok yanlıştır.
Hipertansiyonun Önemi
Hipertansiyon çok yaygın bir hastalıktır. Hipertansiyon, kalıcı sakatlık ve ölüm nedeni olan toplumsal bir sorundur.

 Hastaların azımsanmayacak bir kısmının kan basıncı yüksekliğinin farkında olmaması, hipertansiyonun önemini artırmaktadır. Hipertansiyon, değişik böbrek, kalp, damar hastalıklarına, felçlere ve görme kaybına yol açabilir. Tuz tüketiminin fazla olduğu toplumlarda, kan basıncı yüksekliğine daha sık rastlanır. Amerika Birleşik Devletleri'nde, hipertansif hasta sayısı, yaklaşık 50 milyondur. Türkiye'de, 1993 yılında yapılan bir çalışmada, 4023 adet kan basıncı ölçümü yapılmıştır. Bu çalışmada, diyastolik kan basıncı, hastaların % 36' sında 85 mm Hg ve sistolik kan basıncı hastaların % 20'sinde 145 mm Hg'dan daha yüksek bulunmuştur. 70 yaşın üzerinde, hipertansiyon sıklığı % 30'lara çıkabilir. Özet olarak; toplumdaki 5-6 erişkinden birinde, kan basıncı yüksekliği vardır.

Kaynak: http://www.tip2000.com/


----------------------------------------------------------------------------------------------

Yüksek tansiyonunuza “dur” deyin!

Yüksek tansiyon hastaları, hayatlarında bazı küçük değişikliklerin yanı sıra, özel bir diyet yaparak, tansiyonlarını kontrol altına alabilir.

Ensenizde bir ağrı, halsizlik, göğsünüzde bir sıkışma ve çarpıntı hissediyorsanız, hemen en yakın eczaneye gidip, tansiyonunuzu ölçtürün. Ölçümler sonunda, büyük tansiyonunuz 14 ve üzeri, küçük tansiyonunuz ise 9 veya üzerinde çıktıysa, en kısa zamanda bir dahiliye uzmanına görünmenizi öneririz. Şikayetleriniz yüksek tansiyondan kaynaklanabildiği gibi, başka rahatsızların habercisi de olabilir. Değerlendirmesini sadece doktorunuz yapabilir.

Eğer doktorunuz da büyük tansiyonunuzu yani sistolik kan basıncınızı 140 mm Hg ve üzeri, küçük tansiyonunuzu yani diyastolik kan basıncınızı 90 mm Hg ve üzeri bulduysa, tahlil sonuçlarınıza da bakarak, hipertansiyon hastası olduğunuzu söyleyecektir.

Türkiye nüfusunun yüzde 20’den fazlasını etkileyen yüksek tansiyon, tedavi edilmediği taktirde; felç, kalp hastalığı, kalp ve böbrek yetmezliği gibi çok daha ağır hastalıklara yol açabilir. Ancak yaşam biçiminizde bazı küçük değişikliklerle birlikte, özel bir diyet uygularsanız, yüksek tansiyonunuza “dur” deyip, hayatınıza sağlıklı bir şekilde devam edebilirsiniz.


Yüksek tansiyonu nasıl önlersiniz?

Fazla kilolarınızı vererek,
Alkolü sınırlandırarak,
Sigarayı bırakarak,
Haftada en az 3 gün, 30-45 dakika kadar aerobik egzersiz yaparak,
Tuz ve sodyumu kısıtlayarak (günde en çok bir çay kaşığı tuz),
Diyetle yeterli miktarda potasyum alarak (günde 1 muz, 3 kayısı),
Diyetle alınan doymuş yağ ve kolesterol miktarını azaltıp, meyve-sebze tüketimini artırarak yüksek tansiyonunuzu önleyebilirsiniz.
Kilo vermek tansiyonu nasıl etkiler?
Şişmanlık, vücut kitle endeksinin 27 veya daha yüksek olmasıyla tanımlanır. Başka bir ifadeyle, bel çevresi 85 cm ve üzeri olan kadınlarla, bel çevresi 102 cm ve üzeri olan erkekler, şişmanlık sınırına girer. Bel çevresinde, yani vücudun üst tarafında toplanan fazla yağ, tansiyonun yükselmesine neden olur. Araştırmalar, 1 kilogramlık kilo kaybının, büyük ve küçük tansiyonda 1 ile 1,5 mm Hg’lık düşmeye yol açtığını kanıtlıyor. Bu nedenle doktorlar hastaları kilo verdikçe, hipertansiyon ilacının dozunu da azaltırlar.

Bazı yüksek tansiyonlu hastalar, kilo vermek için iştah kesici ilaçlar kullanırlar. Sakın siz bunlardan birisi olmayın. Çünkü bu tür ilaçlar, bazı bünyelerde tansiyonu daha da yükseltmenin yanı sıra, akciğer tansiyonu, kalp kapak hasarı gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Eğer siz de yüksek tansiyon hastasıysanız, mutlaka uzman bir diyetisyene başvurun. Diyetisyeniniz size, kalori kısıtlaması içeren özel bir diyetle birlikte, aerobik egzersiz yapmanızı tavsiye edecektir.

.....

Sigara ve yüksek tansiyon
İçilen her sigara, tansiyonu 15-30 dakika süreyle yükseltir. Gün boyunca içilen her yeni sigarayla birlikte, tansiyonun ortalaması da yükselir. Bu nedenle, yüksek tansiyon hastalarının bir an evvel sigarayı bırakması gerekir.

Aerobik egzersiz ve tansiyon
Daha aktif bir yaşamı olan ve formunu koruyanlar, hareketsiz bir yaşamı ve kilolu olanlara göre, yüksek tansiyonla yüzde 20-50 oranında daha az karşılaşır. Bilimsel araştırmalar, daha çok fiziksel aktivite yapan okul çocuklarının bile kan basınçlarının, yani tansiyonlarının daha düşük olduğunu kanıtlıyor.

Yüksek tansiyon hastaları, tansiyonlarını kontrol altında tutabilmek için, mutlaka düzenli olarak haftada en az 3-4 kez, 30-45 dakikalık hızlı yürüme, yüzme, aerobik gibi egzersizler yapmalıdır.

Sofradan tuzluk kaldırılmalı!
Klinik çalışmalar, tuzun bir çay kaşığı kadar azalması sonucunda dahi, kan basıncının 0,9 ile 3,7 mm Hg oranında düşürdüğünü gösteriyor. Tuzun içeriğinde bulunan sodyum, tansiyonun yükselmesinin en büyük nedeni. Özellikle 45 yaşın üzerindekiler yemeklerindeki tuzu azaltırlarsa, tansiyonlarını 2,2 ile 6,3 mm Hg’lık bir oranda düşürebilirler.
Yemekle birlikte alınan sodyumun önemli bir kısmı işlenmiş gıdalardan gelir. Yüksek tansiyon hastalarının özellikle; otlu peynir, tulum peyniri, beyaz peynir, turşu, salamura gibi besinlerle birlikte, kolalı, sodalı ve gazlı içeceklerden uzak durması gerekir. Yani sofralarımızdan tuzluğu kaldırıp, günlük tuz tüketimimizi bir çay kaşığının altında tutmalıyız.


Tansiyon dostları

Potasyum: Yemeklerle birlikte aldığınız potasyumdan zengin besinler, yüksek tansiyonu önler. Tansiyonu düşüren faktörlerden birisi de yeterli potasyum alınımıdır. Bu nedenle tansiyonu yüksek olanların, her gün potasyumdan zengin besinler olan 1 muz, 3 kayısı, bir avuç dolusu maydanozu tüketmesi gerekli. Potasyumun en iyi kaynağı taze asma yaprağıdır.

Potasyumdan zengin besinler

Kalsiyum: Yüksek tansiyon hastalarının, içeriğinde zengin kalsiyum bulunan; süt ve süt ürünlerinden daha çok tüketmesi gerekir.

Magnezyum: İçeriğinde magnezyum bulunan; tahıllar, sebze, fındık, et ve süt gibi besinleri daha çok tüketerek, tansiyon kontrol altına alınabilir.

Magnezyumdan zengin besinler

Yüksek tansiyonu etkileyen diğer faktörler
Vejetaryenlik: Çoğu vejetaryenin tansiyonu, et tüketenlere göre daha düşüktür. Araştırmalar, yüksek tansiyon hastalarının vejetaryen bir diyet uygulandığı taktirde, büyük tansiyonunun ortalama 5 mm Hg düştüğünü gösteriyor.

Lifli gıda alınımı:Vejetaryen diyetinin bir başka özelliği de, daha çok meyve ve sebze gibi lifli gıdaların fazlaca içermesi. 14 gr lifli gıda takviyesi, kan basıncında ortalama 1.2 /1.8 mm Hg ‘lık düşme sağlar.

Kafein: Önemli bir kısmı çay, Türk kahvesi, hazır kahve ve kokalı içeceklerde bulunan kafein, tansiyonu yükseltir. Hem küçük, hem de büyük tansiyonu, birkaç saat süreyle 5-15 mm Hg yükselten kafein konusunda, yüksek tansiyon hastalarının dikkatli olmaları gerekir.
Kalp krizi diyetle nasıl önlenir?

Aydan Atasoy
Beslenme ve Diyet Uzmanı
Kaynak: mylifediyet.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

lütfen yorumunuzu buraya yazınız .